"Ortak Kimlik ve Felsefi Miras: Türk Kültüründe Düşünce Tarihi" başlıklı yeni bir monografi yayımlandı

Bakü – 03.09.25. /Türkel Media/: Türk düşünce hazinesi dünyaya açılıyor. Azerbaycanlı ve Türk akademisyenler tarafından hazırlanan "Ortak Kimlik ve Felsefi Miras: Türk Kültüründe Düşünce Tarihi" başlıklı yeni bir monografi yayımlandı.

İki kardeş ülkenin tanınmış akademisyenleri Profesör Mahira Hüseynova, Doçent Elvin Talışinskiy, Felsefe Doktorları Baha Ahmet Yılmaz, Farahila Babayeva-Şukurova, Şahismayil İsmayilov ve Cihangir İşbilir tarafından hazırlanan İngilizce "Ortak Kimlik ve Felsefi Miras: Türk Kültüründe Düşünce Tarihi" monografisi Türkiye'de yayımlandı. Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi Başkanı Akademisyen İsa Habibbeyli'nin bilimsel editörlüğünde hazırlanan eser, bilimsel güvenilirliğini ve stratejik önemini daha da artırıyor.

Monografi, Türk halklarının binlerce yıldır gelişen felsefe tarihini, temel entelektüel eğilimlerini ve seçkin filozoflarını sistematik bir şekilde sunan ilk temel çalışmalardan biridir. Eser, Türk toplumlarında kadim çağlardan beri şekillenen ilk felsefi görüşlerin, evren, yaşam, ölüm, doğa ve insan hakkındaki fikirlerin bilimsel bir analizini sunmaktadır. Şamanizm, Tengricilik ve animist inançların felsefi temellerinin sistematik bir şekilde aydınlatılması, Türk düşüncesinin manevi köklerini derinlemesine ortaya koymaktadır.

Kitapta Türk filozoflarının portre denemelerinin sunulması, fikirlerinin kapsamlı bir şekilde yorumlanması ve bilimsel hizmetleri, eserin hem bilimsel hem de eğitsel değerini artırmaktadır. Bu yaklaşım, Türk dünyasının ortak entelektüel mirasının yalnızca tarihsel bir olgu olarak değil, aynı zamanda modern bilimsel söylemin bir parçası olarak da incelenmesine olanak sağlamaktadır.

Monografinin tarihsel önemi, eserin Türk halklarının ortak geçmişine, ortak kültürüne ve entelektüel mirasına bakarak tarihsel hafızasını güçlendirmesinde yatmaktadır. Bu kitap ayrıca, felsefi düşüncenin ulusal kimliğin oluşumundaki rolünü açıkça ortaya koymakta ve Türk halklarının ortak köklerinin sistemleştirilmesine önemli bir katkı sağlamaktadır.
Eserin politik önemi modern dönemde daha da belirginleşmektedir. Azerbaycan'ın bağımsızlığı döneminde Türk dünyasıyla bilimsel ve kültürel ilişkilerin güçlenmesi, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Türk devletlerinin birliği yönünde izlediği stratejik politika ve Karabağ Zaferi'nden sonra Türk kimliğinin ulusal uyanışı, bu monografinin oluşturulmasındaki temel ilham kaynakları arasındaydı. Kitabın Türkiye'de yayınlanması, bilimsel prestijini artırmanın yanı sıra, Türk dünyasının entelektüel bütünleşmesine hizmet eden sembolik bir olay olarak da değerlendirilmektedir. Bu, iki kardeş ülkenin bilim ve kültür alanındaki birliğinin açık bir göstergesidir.

Monografinin İngilizce olarak hazırlanmasının, uluslararası bilimsel ortama erişimini sağladığı ve Türk felsefi mirasının küresel tanıtımına olanak sağladığı özellikle vurgulanmalıdır. Böylece eser, yalnızca Türk dünyasında değil, aynı zamanda Avrupa, Amerika ve Asya akademik çevrelerinde de ilgi uyandıracak ve karşılaştırmalı felsefe, kültürlerarası diyalog ve medeniyetler arası ilişkiler alanında önemli bir referans kaynağı haline gelecektir. Bu aynı zamanda dünyadaki Türk halklarının zengin felsefi ve kültürel mirasının nesnel bir şekilde sunulmasına da hizmet edecektir. Bu monografi, yalnızca bilim çevreleri için değil, aynı zamanda geniş bir okuyucu kitlesi için de temel bir kaynaktır. Türk felsefi mirasının sistematik olarak incelenmesi ve ortak Türk kültürünün, etnik ve entelektüel köklerinin ve bunların gelecek nesillere aktarılmasının anlaşılması için önemli bir araçtır. Bu çalışma, hem akademik araştırmalarda hem de Türk dünyasının ortak kimliğinin ideolojik temellerinin güçlendirilmesinde stratejik bir değere sahiptir.

Bu nedenle, "Ortak Kimlik ve Felsefi Miras: Türk Kültüründe Düşünce Tarihi" monografisi yalnızca bilimsel bir çalışma değil, aynı zamanda Türk dünyasının kültürel ve entelektüel birliğini güçlendiren önemli bir etkinliktir. Yazarlara, ortak Türk felsefi mirasının daha derinlemesine incelenmesi ve dünyaya tanıtılması yönündeki gelecekteki bilimsel araştırmalarında başarılar dileriz.