Putin-Trump Zirvesinin Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Bakü – 16.08.25. /Türkel Media/: Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump arasında Alaska'nın Anchorage kentinde gerçekleşen ve üç saat süren zirve, uluslararası kamuoyunda geniş yankı buldu.

Altı yıl aradan sonra ilk kez bir araya gelen liderlerin görüşmesini böyle analize edebiliriz:
- Delegasyonların bir kısmı yedekte bekletildi, ortak yemek iptal edildi. Rus borsalarındaki düşüş de bu hayal kırıklığının yansıması. Her iki lider de diyaloğa açık olduklarını gösterdi, ancak somut bir anlaşmaya varılamadı. Bu, Trump'tan güçlü bir iyi niyet jestiydi.
Zirveyi 1986'daki Reagan-Gorbaçov Reykjavik görüşmesine benzetebiliriz: "O zirvede de anlaşma imzalanmamıştı ancak sonrasında önemli adımlar atıldı."
Krylov'un masalındaki karakterler gibi birbirlerine övgüler yağdırdığını söyleyerek ihtiyatlı bir iyimserlikle "ilerlemenin ancak üçlü zirve (Putin-Trump-Zelenski) ve Avrupa'nın dahil edilmesiyle mümkün olacağını" söylüyebilirim.
Görüşme sonunda, Trump'ın "yorgun ve hayal kırıklığına uğramış" bir görüntü sergilediğini diyebiliriz: "Trump ya Ukrayna'dan tamamen çekilerek seçmenine küçük bir zafer sunacaktı ya da ateşkes gibi büyük bir anlaşma sağlayacaktı. İkisini de başaramadı." Rus tarafı ise diplomatik nezaketle uluslararası arenada güçlü bir duruş sergiledi.
Putin'in "ulusal çıkarları net bir şekilde ortaya koyduğu" ortada, "Rusya artık Ukrayna gündemiyle sınırlı bir diplomasi yürütmüyor. Enerji, Arktik ve stratejik istikrar gibi konular masaya geldi" değerlendirmesini yaptı. Trump için ise bu zirvenin "propaganda değeri taşıdığını" vurgulaya biliriz, "Barış arayışındaki bir lider imajını pekiştirdi".
Sonuç olarak önümüzdeki günlerde Trump'ın Moskova ziyareti ve olası üçlü zirve, diplomasi sahnesinin yeni odak noktaları olabilir söylemek isterdim.
Ramiz Meşedihesenli,
TÜRKEL Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni.