"Yolumuz Türk dünyasını güçlendirmektir"![]() Taşkent – 29.07.25. /Türkel Media/: 29 Temmuz'da Türk dünyasının hayatında önemli bir olay gerçekleşecek: Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine Türkiye Cumhuriyeti'ne resmi ziyarette bulunacak. Ankara'da kardeş devletlerin liderleri, Kazak-Türk stratejik ortaklığını güçlendirmede yeni bir aşama vaat eden görüşmelerde bulunacaklar. Kazakistan ve Türkiye sadece ortak değil, aynı zamanda tarihi, dilsel ve kültürel ortaklıklarla birbirine bağlı akraba devletlerdir. Modern gerçekliklerde dünya, dayanışma, net stratejik düşünme ve bölgesel ittifakların güçlendirilmesini gerektiren zorluklarla karşı karşıyadır. Türkiye ve Kazakistan bugün tam da bunu yapıyor. Biz Azerbaycanlılar için, Türk birliğinin nasıl güçlendiğini görmek özellikle memnuniyet verici. Türkiye ve diğer kardeş ülkelerle iş birliğini sürekli geliştiren bir devlet olarak Azerbaycan, bu tür ziyaretlerin ve bu çerçevede imzalanan belgelerin öneminin farkındadır. Bu bağlamda, 15 Haziran 2021'de Azerbaycan ve Türkiye arasında Karabağ'ın kalbi olan kadim Şuşa kentinde imzalanan Şuşa Deklarasyonu'nu hatırlamamak mümkün değildir. Bu deklarasyon, iki devlet arasındaki sarsılmaz kardeşliğin bir simgesi olmasının yanı sıra, Azerbaycan ve Türkiye birliğinin kısa vadeli çıkarlar üzerine değil, derin bir tarihi temele dayandığına dair tüm dünyaya açık bir siyasi ve stratejik sinyaldir. Şuşa Deklarasyonu'nun en önemli hükümleri arasında savunma alanında iş birliği, egemenliğe yönelik bir tehdit durumunda karşılıklı destek, ortak ekonomik projelerin geliştirilmesi, ulaşım bağlantılarının genişletilmesi (Zangezur koridoru dahil) ve insani ve eğitim programlarının güçlendirilmesi yer almaktadır. Bu sadece bir deklarasyon değil, aynı zamanda Türk dirilişinin yol haritasıdır. Kazakistan ve Türkiye'nin stratejik etkileşimlerini artırdığı bugün, Bakü, Ankara, Astana, Bişkek, Taşkent veya Aşkabat olsun, her unsurun genel gücü güçlendirdiği tek bir Türk siyasi ve ekonomik alanının oluşumuna tanıklık ediyoruz. Türk dünyası artık geçmişin bir soyutlaması veya kültürel bir olgusu değil. Gözlerimizin önünde şekillenen modern bir jeopolitik gerçeklik. Birliğin, karşılıklı desteğin ve stratejik düşüncenin refah ve güvenliğin temeli haline geldiği bir gerçeklik. Sonuç açıktır: Gelecek entegrasyona aittir. Türk devletlerinin birliği ne kadar güçlüyse, uluslararası ağırlıkları, ekonomik istikrarları ve çıkarlarını koruma kabiliyetleri de o kadar yüksek olur. Türkiye ve Kazakistan arasında yeni anlaşmaların imzalanması, yalnızca bu iki ülkenin kalkınmasına değil, aynı zamanda Türk birliği ortak davasına da bir katkıdır. Azerbaycan Parlamentosu üyesi olarak, Türk devletleri arasındaki stratejik bağların güçlendirilmesini tam olarak destekliyorum. Eminim ki yolumuz, Türk dünyasının ortak canlanışına, refahına ve güçlenmesine giden yoldur. Cavanşir Feyziyev, Milletvekili |
Son xəbərlər
Xəbər lenti
Təqvim
|