Cavanşir Feyziyev: "Güçlü bir ordu Azerbaycan'ın bağımsızlığının garantisidir"

Bakü – 29.06.25. /Türkel Media/: Azerbaycan, 26 Haziran'da Azerbaycan devletinin gücünün, bağımsızlığının ve onurunun sembolü haline gelen Silahlı Kuvvetler Günü'nü kutluyor. Bugün Azerbaycan ordusu, en zor koşullarda bile ülkenin çıkarlarını savunabilecek modern, iyi donanımlı, savaşa hazır ve profesyonel bir yapıdır.

Ancak bir an geriye dönüp tarihsel olarak önemli bir soru sorarsak - 1920'de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'nin gücü ve eğitim seviyesi açısından şu ankiyle karşılaştırılabilir bir ordusu olsaydı ne olurdu? Cevap açıktır: Nisan işgalinin trajedisi ve 70 yıldan uzun süren bağımsızlık kaybı büyük olasılıkla önlenebilirdi.

28 Mayıs 1918'de ilan edilen Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, Müslüman Doğu'nun ilk parlamenter cumhuriyeti oldu. Kısa sürede elde ettiği başarılar - devlet kurumlarının oluşturulması, diplomatik misyonlar, reformların uygulanması - hala hayranlık uyandırıyor. Ancak, Nisan 1920'de Bolşevik Rus ordusu Bakü'ye girdi ve iç istikrarsızlık ve uluslararası izolasyon koşullarında olan zayıf ve yetersiz kadrolu ADR ordusu ciddi bir direniş gösteremedi.

Azerbaycan daha sonra sadece devletliğini değil, aynı zamanda kendi kaderini bağımsız olarak belirleme hakkını da kaybetti. Halk bunun için yüksek bir bedel ödedi: kitlesel baskılar, sürgünler, ulusal seçkinlerin yok edilmesi, Ruslaştırma, dil ve kültürün bastırılması. Bütün bunlar önemli bir zayıflığın sonucuydu - güçlü, disiplinli ve örgütlü bir ordunun olmaması.

Cavanşir Feyziyev, Azerbaycan Milli Meclisi üyesi

Bugün durum kökten farklıdır. Bağımsızlık yıllarında, özellikle 2000'li yılların başından itibaren oluşturulan ordu, hızlı bir gelişme yolundan geçti. Başkomutan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in liderliğinde, silahlı kuvvetleri modernize etmek, onları modern silah sistemleriyle donatmak, ileri teknolojiler sunmak ve komuta yapılarını yeniden düzenlemek için büyük ölçekli adımlar atıldı.

Bu çabaların sonucu, Azerbaycan ordusunun işgal altındaki toprakları ülkenin kontrolü altına geri döndürerek büyük çaplı askeri operasyonlar yürütme yeteneğini gösterdiği İkinci Karabağ Savaşı sırasında ortaya çıktı. Asker ve subayların cesareti, kesin stratejik hesaplamalar ve teknolojik üstünlük sayesinde elde edilen bu zafer, ordunun sadece devlet mekanizmasının bir parçası olmadığını, aynı zamanda egemenliğin çelik kalkanı olduğunu kanıtladı.

Bugün Azerbaycan ordusu sadece muharebe birlikleri ve gelişmiş ekipmanlardan ibaret değildir. Ruh, vatanseverlik ve milli birliktir. Anavatanı savunmaya hazır genç bir nesildir. Askeri bilim, yüksek teknoloji birlikleri, siber güvenlik, insansız teknolojiler, füze sistemleri, modern hava savunma sistemleridir. Ayrıca uluslararası tanınma, barışı koruma misyonlarına katılım ve dünyanın önde gelen ülkeleriyle stratejik ortaklıktır.

Modern bir ordunun varlığı, Azerbaycan'ın sadece toprak bütünlüğünü yeniden sağlamasını değil, aynı zamanda dış baskılara aldırmadan çıkarlarını savunabilen bir devlet olarak kendini kurmasını da sağladı. Güçlü bir ordu sadece sınır güvenliğinin garantisi değil, aynı zamanda ülkemizin bağımsızlığının, sürdürülebilirliğinin ve siyasi öznelliğinin de temelidir.

Elbette, 1920'de genç ADR'nin bugünküne benzer bir ordusu olsaydı, Azerbaycan tarihi farklı bir yol izleyebilirdi. Ancak önemli olan geçmişe dair pişmanlık değil, geleceğe dair sonuçlar çıkarmaktır. Bugünün Azerbaycanlı nesli, devleti korumak için güçlü bir araca sahip - iradeye, şerefe ve Anavatan'ın kaderi için yüksek sorumluluğa dayanan uluslararası standartları karşılayan ulusal silahlı kuvvetler.

Silahlı Kuvvetler Günü sadece unutulmaz bir tarih değil. Özgürlüğü koruyanlar için bir gurur günüdür. Bağımsızlığın yüksek bedelinin bir hatırlatıcısıdır. Ve geçmişteki trajedilerin tekrarlanmayacağına dair bir güvendir. Çünkü Azerbaycan, sadece ülkeyi korumakla kalmayıp aynı zamanda barışçıl, özgür ve onurlu geleceğini de garanti altına alabilecek bir orduya sahiptir.