Cavanşir Feyziev, 2016'daki dört günlük Nisan savaşındaki zaferin tarihi önemi hakkında

Bakü – 03.04.25. /Türkel Media/: Dokuz yıl önce, Azerbaycan'ın Ermenistan'a karşı gelecekteki tarihi askeri-siyasi zaferlerinin açık bir habercisi olarak kabul edilebilecek ve kabul edilmesi gereken bir olay yaşandı. 1-2 Nisan 2016 gecesi, birliklerimiz ile meskun mahallerimiz arasındaki temas hattının tüm uzunluğu boyunca Azerbaycan ordusunun mevzileri düşman tarafından bir kez daha yoğun top ateşine maruz bırakıldı.

Düşman, Azerbaycan tarafının bu tür provokasyonlara sonsuza kadar tahammül göstereceğini açıkça bekliyordu. Çok fena yanılmıştı. Azerbaycan ordusu Ermeni mevzilerine karşı misilleme saldırıları başlattı ve hızlı bir karşı saldırı başlattı. 2016 yılında dört gün süren Nisan savaşı sonucunda 2.000 hektardan fazla Azerbaycan toprağı kurtarılırken, oldukça geniş bir alanda operasyonel kontrol sağlandı.

Naftalan kentine yönelik potansiyel tehlike oluşturan Goranboy bölgesindeki Talış köyü yakınlarındaki yükseklikler düşman güçlerinden tamamen temizlendi. Azerbaycan ordusu, Horadiz kentini düşman tehdidinden korumak amacıyla Füzuli bölgesi istikametinde stratejik öneme sahip Lelatapa yüksekliğini ele geçirdi. Çatışmalarda 320 Ermeni askeri şehit oldu, 500'den fazla asker yaralandı.

Ve o dönem Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov'un da belirttiği gibi, Azerbaycan ordusunun sadece %15-20'si çatışmalara katılmış olmasına ve Azerbaycan ordusunun tam kapsamlı bir savaş başlatmayı hedeflememesine, sadece Ermenilerin barışçıl Azerbaycan halkına yönelik top atışlarını bastırma sorununu çözmeye çalışmasına rağmen durum böyledir. Verilen tüm görevler tamamlandı. Ancak zaferin tarihi önemi sadece bununla sınırlı değildi.

Tam da 2016 yılında dört gün süren Nisan savaşının sonuçlarından sonra, düşman propagandasıyla yaratılıp yerleştirilen Ermeni ordusunun “yenilmezliği” efsanesinin ne kadar ilkel ve yanlış olduğu ortaya çıktı. Evet, Ermenistan'da kendi yarattıkları mitlerle yaşamayı tercih ettiler. Öncelikle bu durum, dönemin Ermenistan yönetiminin, Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan ve Savunma Bakanı Seyran Ohanyan'ın da katkısıyla gerçekleşti.

Daha sonra, apaçık ortaya çıkan askeri ve siyasi fiyaskoyu inkar etmek için her yolu denemeleri şaşırtıcı değildir. Dahası, Serj Sarkisyan Nisan savaşını “Ermeni tarafının üstün düşman kuvvetlerine karşı kazandığı bir zafer” olarak niteledi. Ayrıca Sarkisyan, çatışma daha uzun sürseydi Ermenistan'ın "Dağlık Karabağ"ın bağımsızlığını tanıma olasılığını da değerlendirebileceğini belirtmişti.

Cavanşir Feyziev: Batı'nın silahları Ermenistan'a yardım etmeyecek

Ermenistan'ın eski Savunma Bakanı Seyran Ohanyan ise Ermeni ordusunun "Nisan ayındaki muharebelerde kendisine verilen tüm görevleri yerine getirdiğini" belirtti. O zamanlar bunları okumak çok komikti. Ve sadece bize değil. Sarkisyan ve Ohanyan'ın yalan beyanlarını ne kadar çok Ermeni siyaset bilimci ve askeri uzmanın, en hafif deyimiyle, eleştirdiğini çok iyi hatırlıyorum.

Ancak daha sonra zaman, Ermenistan'da iktidarı korumak uğruna yaydıkları yalanın ne kadar ilkel olduğunu kanıtladı. Bu arada Ermenistan'da da iktidarı kaybettiler. Ve "Karabağ sülalesi"nin sonunun başlangıcı, tam da Azerbaycan'ın 2016 yılında dört gün süren Nisan savaşında kazandığı zaferle, Ermeni halkının o zamanki yöneticilerinin yalanlarının ne kadar zavallıca olduğuna ikna olmasıyla atıldı.

Azerbaycan ise Ermenistan'daki iktidar değişikliğinin ardından tarihi zaferler serisini sürdürdü. Karabağ Ekonomik Bölgesi'nde 44 gün süren savaş ve bir günlük terörle mücadele operasyonu sonucunda ülkemizin egemenliği ve toprak bütünlüğü tam olarak yeniden sağlanmıştır. Görüldüğü gibi Ermenistan'ın başında kim olursa olsun, Azerbaycan ordusu düşmana karşı parlak, gerçek anlamda tarihi zaferler elde ediyor.

Ve bu, Ermenistan'da kendilerini göstermeye başlayan sözde "intikamcılara" çok açık bir sinyaldir. Ermeni tarafını kim iterse itsin, ne zaman olursa olsun, yapacakları her yeni provokasyon, onların yeni bir yenilgisine yol açacaktır. Üstelik bu sefer öylesine yıkıcıydı ki, Ermeni tarafı on yıllar boyunca Azerbaycan'la savaşı aklından bile geçiremeyecekti.