Hepimiz çok iyi hatırlıyoruz...

Bakü – 31.03.25. /Türkel Media/: Bu korkunç, kan donduran olay tam 107 yıl önce yaşandı. 30 Mart 1918 gecesi, Ermenilerin Bakü'de gerçekleştirdiği soykırım sonucunda, aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da bulunduğu yaklaşık 20 bin barışsever Azerbaycanlı vahşice katledildi.

Genel olarak, 30 Mart-2 Nisan 1918 tarihleri ​​arasında eski Taşnak Stepan Şaumyan komutasındaki Ermeni Bolşevik birlikleri Bakü'de çok sayıda suç işlediler. Bunlar arasında sadece sivillere yönelik toplu katliamlar değil, aynı zamanda soygunlar ve ibadethanelerin yakılması da vardı. Bakü'nün en büyük camisi olan Teze Pir'e topçu ateşi açıldı, dünya mimarisinin hazinelerinden sayılan İsmailiye binası yakıldı.

Ermeniler Azerbaycanlılara karşı sadece Bakü'de soykırım yapmadılar. Ermeni Taşnaklar, 31 Mart'ta Şamahı kazasının 53 köyünde 2.560'ı kadın, 1.277'si çocuk olmak üzere 8.027 Azerbaycanlıyı öldürdü. Guba ilinin 162 köyünde 16 binden fazla masum Azerbaycanlı öldürüldü. Ermeni Taşnaklar Lenkeran, Muğan ve Karabağ'da binlerce köyü yakıp yıktılar, on binlerce insanı vahşice katlettiler.

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti tarafından 15 Temmuz 1918'de kurulan Olağanüstü Soruşturma Komisyonu, katliamlarla ilgili çok sayıda belgeyi toplayarak hükümete sundu. Ne yazık ki o zaman da bugün de dünyanın önde gelen ülkeleri, sözde genel dünya kamuoyu, Azerbaycan halkına karşı işlenen bu korkunç suçları kınamadı.

Sonuç olarak Ermeni milliyetçileri, onlarca yıl sonra Azerbaycan halkına karşı insanlık dışı bir nefret politikasını yeniden uygulamaya koyarak, programlarında yeni bir eyleme geçtiler. Azerbaycanlılar bir kez daha etnik temizliğe tabi tutularak Ermenistan'dan kovuldular. Daha sonra Azerbaycan'a karşı savaş başlatan Ermeni milliyetçileri ve militanları, ülkemiz topraklarında Azerbaycanlılara karşı çok sayıda suç işlediler.

Hocalı'daki soykırım, aslında 1918 yılında Bakü, Guba ve Şamahı'da Azerbaycanlılara yönelik katliamları gerçekleştirenlerin torunları tarafından işlenmiştir. Onlar, yüz binlerce Azerbaycanlıyı işgal altındaki topraklarımızdan sürmüşlerdir. Yaşlılarımızı, kadınlarımızı, çocuklarımızı öldürenler onlardı. Camilerimizi ahıra çevirdiler, kültürel ve mimari eserlerimizi tahrip ettiler. Ermeniler ile Azerbaycanlılar arasında genetik uyumsuzluk teorisini ortaya atanlar, bu teori çerçevesinde teröristlerin ve barışçıl Azerbaycanlıları katledenlerin anıtını dikenler onlardı.

Birinci Karabağ Savaşı sırasında, savaşın sona ermesinden sonra, 44 günlük savaş sırasında ve savaşın sona ermesinden sonra çok sayıda suç işlediler. Ancak Azerbaycan'ın ülkemizin Karabağ ekonomik bölgesinde terörle mücadele operasyonu gerçekleştirmesinin, devletimizin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin tam olarak yeniden sağlanmasının, tüm yasadışı Ermeni silahlı oluşumlarının bozguna uğratılıp topraklarımızdan çıkarılmasının ardından, Ermeni milliyetçilerinin Azerbaycan topraklarında işledikleri suçların tarihine önemli bir nokta konulmuş oldu.

Halkımıza karşı çok sayıda suç işlediği iddiasıyla yargılananlar artık mahkemede ifade veriyor. Mahkemenin objektif bir karar vereceğinden eminim. Ve herhangi bir ülkenin parlamenterlerinin onları savunmak için konuşması bizi endişelendirmemeli. Zira Ermeni milliyetçiliğinin Azerbaycan'a ve Azerbaycanlılara karşı işlediği suçların cezasız kalmasının ne kadar tehlikeli bir durum olduğunu çok iyi biliyor ve hatırlıyoruz.


Milli Meclis Milletvekili Cavanşir Feyziev, özellikle Pazl.az için