27 Eylül – Sessizliğin içinde yankılanan sesler

Bakü – 27.09.25. Taclı Beyim /Türkel Media/: 27 Eylül… Takvimde sıradan bir gün gibi görünür, ama Azerbaycan halkı için bu tarih, yüreklerde sönmeyen bir ışık, hafızalarda silinmez bir izdir. 27 eylül sabahı, yılların sessizliğini parçalayan bir haykırış yükseldi: “Toprak bizimdir, vatan bizimdir, bayrak bizimdir!”

Vatan Savaşı sadece cephede değil, her evde yaşandı. Bir anne sessizce dua etti, geri dönmeyen oğlunu bekleyen bir kardeş gözyaşlarını sakladı, cephede yaralıya su uzatan adını bilmediğimiz bir köylü kızı umut oldu… Onlar, görünmeyen kahramanlardı. Savaşın gerçek gücü, tanklarda ya da toplarda değil halkın yüreğinde taşıdığı sarsılmaz inançta gizliydi.

Bugün 27 Eylül, şehitlerimizi hatırlama günüdür. Ama onları sadece isimleriyle ve tarihlerle anmak yetmez. Her şehidin ardında yarım kalmış bir cümle, açılmamış bir mektup, okşanamamış bir çocuk başı vardır. Onların ruhunu yaşatmak, yalnızca mezarlarına çiçek bırakmakla değil, hayallerini sürdürmekle mümkündür: özgür, güçlü ve adaletli bir Azerbaycan.

Şehitlik bir son değil, milletin damarlarında dolaşan diri bir hatıradır. Bu yüzden 27 Eylül, sadece yas günü değil, varoluş günüdür. Şehitlerimizi anarken biz, kim olduğumuzu, nelerden vazgeçmeyeceğimizi ve hangi değerlerle yaşayacağımızı hatırlıyoruz.

Her yıl bu gün geldiğinde rüzgar daha ağır eser, toprak derin bir sessizliğe bürünür. Ama o sessizliğin içinden bir ses yükselir: “Unutmayın bizi! Biz bu toprak için can verdik ki siz yaşayabilesiniz…”

Ve biz unutmayacağız. Andımız budur: Şehitlerin ruhunu her zaman yaşatmak, onların kanıyla sulanmış bu toprakları göz bebeğimiz gibi korumak. 27 Eylül Anma Günü, sadece geçmişin hatırası değil, geleceğin de sorumluluğudur.

Ey aziz şehitler! Siz hafızamızda sadece kahraman değilsiniz, siz nefesimiz, yarınımız ve umudumuzsunuz. Ruhunuz şad olsun!