KAPIYI AÇMA ZAMANI, PENCEREYİ DEĞİL!

Bakü – 14.08.25. /Türkel Media/: Dikkatli okuyucu muhtemelen fark etmiştir: Kremlin, propaganda makinesiyle, Moskova deyimiyle, Rus-Azerbaycan gerginliğinin ilk nedenlerini (первоначальные причины) unutmaya çalışıyor. Bununla, Rus silahlı kuvvetleri tarafından Grozni üzerinde düşürülen yolcu uçağımızı, bu trajedide yurttaşlarımız da dahil olmak üzere onlarca kişinin ölümünü ve yaralanmasını, Rusya'nın hâlâ utanmadan olayın sorumluluğunu üstlenmemeye çalışmasını ve Moskova'nın AZAL'ın uçak için haklı tazminat talebini görmezden gelmedeki inanılmaz inatçılığını kastediyoruz.
Sanki bunlar yetmezmiş gibi, Moskova'nın iki ülke arasındaki ilişkileri daha da kötüleştirmek için attığı ek adımlardan bahsediyoruz: önce Milli Meclis üyemizin Rusya'daki havaalanında gözaltına alınıp Azerbaycan'a sınır dışı edilmesi, ardından Yekaterinburg'daki OMON tarafından yurttaşlarımızın dövülüp öldürülmesiyle sonuçlanan eylemler. Kremlin düzeyinde düşmanca-ayrılıkçı süreçlerin teşvik edildiğinden artık şüphe duyulmuyor; yurttaşlarımızın maruz kaldığı toplu tutuklamalar, bunların tamamen baskıcı doğası, şu anda tüm bir halka uygulanan cezalandırma mekanizması, özünde diğer "siyahlar" için bir "gösteri" numarası. Moskova, Bakü ile ilişkileri bozmak için her şeyi yaptı ve hâlâ "müttefik ilişkilerinin köklerini baltalamak için başka ne yapılabilir" sorusu üzerine eczaneye giren bir ayı mantığıyla çalışıyor. Moskova-Bakü ilişkilerinde ortaya çıkan gerginliğin hem başlatıcısı hem de sorumlusu olmasına rağmen, Bakü iki ülke arasındaki geleneksel ilişki sistemini bozmak için hiçbir şey yapmasa da, sadece soğukkanlı misilleme adımları atıyor, hatta bazen ustaca işleri durdurarak karşı tarafa düşünme ve kendine dışarıdan bakma fırsatı veriyor. Ancak ne yazık ki Moskova bu tür jestleri anlayacak kadar akıllı değil. Tam tersine: Rusya'da uzun yıllar çalışarak bu ülkenin ekonomik gücünün artmasına katkıda bulunan yurttaşlarımıza ekonomik ve mali yaptırımlar uygulamakla ve onlara karşı devlet düzeyinde haraççılık yapmakla kalmıyor, aynı zamanda Azerbaycan'ın içişlerine de ısrarla müdahale ediyor. Azerbaycan, "hırsız anlayışıyla" Kanunların işlediği topraklara sızmaya çalışıyor. Ancak tüm bunlara rağmen, Kremlin propaganda makinesinin geleneksel Solovyov ve Simonyan'ları ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, bağımsız Azerbaycan topraklarında hiçbir şeyi yerinden oynatamıyorlar. Rusya da artık doksanlarda olmadığını ve Azerbaycan'daki durumu karıştırmak için bir zamanlar sahip olduğu kaldıraçlardan mahrum kaldığını gayet iyi anlıyor. Artık Moskova'nın elinde geleneksel ayrılıkçı Ermeni kartı yok. Azerbaycan'da Rus askeri üsleri yok. Bu nedenle, cehenneme çoktan inmiş olan "Artsakh"ın adını sık sık anarak ve Sarkisyan ve Koçaryan gibi yenilginin "korkuluklarını" hatırlatarak ülkemizi memnun etmeye çalışsa da başarısız oluyor. Bu nedenle, toprak bütünlüğümüzün yeniden sağlanması ve devlet egemenliğimizin sağlanması için tam teşekküllü vatandaşlar olarak özverili katkılarda bulunan Azerbaycan'da yaşayan ulusal azınlıkları kızdırmak için bazen başarısız girişimlerde bulunuyor. Ve ayrıca, domateslerimize baskı yapmak gibi, zayıf jestler... Ve Solovyovlar karşısında, tüm o emperyal histeri, Büyük Rus şovenizminin çaresizliğinden doğan gerginlik, öfke ve kıskançlık, çirkinlik fışkırıyor. Evet, Rusya kaybediyor. Örneğin, yakın tarihte Suriye'nin tamamı Rusya'nın elindeydi, şimdi sadece Beşşar Esad kaldı. Dedikleri gibi, birbirlerinin elinde kaldılar. Rusya özgür değil. Bağımsız değil. Kendi emperyal hırslarının esiri, bağımlı. Bu kompleks, Rusları dünyanın en büyük devleti olan Rusya'dan yüzlerce kat daha küçük olmaya zorladı. Bağımsızlık çabaları ve tek tek devletlerin uluslararası çıkarları, bu kompleks yüzünden Moskova'yı çıldırtıyor. Öte yandan Azerbaycan özgür ve bağımsız. Bu yüzden Azerbaycan-ABD ilişkileri Rusya'nın hoşuna gitmiyor. Çünkü Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Beyaz Saray'a Bağımsız Devlet lideri olarak gitti ve ziyareti hakkında öncelikle kendi halkına, ülkesinin medyası aracılığıyla bilgi verdi. Ermenistan Başbakanı ise, Putin'i merdivenlerden iner inmez aramak zorunda kaldı. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ABD ve Azerbaycan'ın aynı seyahatte olmadığını çok iyi biliyor. İki ülke arasındaki tüm sorunları çözmediler. Bu sadece başarılı bir başlangıçtı. İlham Aliyev, hem gülümsemesinde hem de kararlılığında bağımsızdı; özgürdü. İyiye iyi demekte tamamen özgür olduğu gibi, kötülüğün kötülüğünü de karşı tarafa aktarmakta tamamen özgürdü. 907 sayılı Anayasa Değişikliği'nin kaldırılması, Minsk Grubu'nun dağılma sürecinin başlaması ve Washington-Bakü ilişkilerinin yeni aşaması, İlham Aliyev'in istikrarlı gidişatının sonuçlarıdır. Bugün dünya, Zengezur koridoru dediğimiz "Trump Yolu"ndan bahsediyorsa, bu coğrafi parça, Azerbaycan'ın devlet egemenliğinin ve toprak bütünlüğünün yeniden sağlanmasına yol açan Aliyev Yolu'nun ayrılmaz bir parçasıdır. Azerbaycan gibi ülkeler dünyayı sevgiyle ele geçirmek isterken, Rusya gibi ülkeler savaş ve şiddetle ele geçirmek istiyor! İşte farkımız bu!
I. Petro döneminden beri moda olan "Avrupa'ya pencere açmak" gibi görkemli "girişimler", Rusya'ya nihayet bir şey öğretmeli: pencere açmak değil, kapı açmak. Çünkü Rusya genellikle açtığı pencereyi dışarı bakmak için değil, içeri girmek için kullanır. Ve her şey buradan başlar. Nihayet kapıyı çalmayı öğrenmek gerekiyor. Mülkiyet hakkına ve kapıyı açanın hakkına saygı duymayı öğrenmek gerekiyor. Ve pencere dışarıyı görmek içindir.
Mir Şahin Ağayev
REAL TV Genel Müdürü.

Türkçeye aktardı: Ramiz Meşedihesenli
TÜRKEL Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni.