VATANSEVERLİK SAVAŞI'NIN İLK ŞİİRSEL TARİHÇESİ

1-11-2025, 09:32
Oxunub: 184
Çap et
VATANSEVERLİK SAVAŞI'NIN İLK ŞİİRSEL TARİHÇESİ

Bu makale, Zafer Bayramı'nın 5. yıldönümü vesilesiyle yazılmıştır.
Bakü – 01.11.25. /Türkel Media/: 2020 sonbaharı, Azerbaycan halkı için her daim bir zafer mevsimi olmuştur. Yaklaşık otuz yıldır işgal altında olan Karabağ topraklarının kurtuluşu için başlayan ve 44 gün süren Vatanseverlik Savaşı, yalnızca askeri güç ve diplomasinin bir zaferi değil, aynı zamanda edebiyatımızda silinmez izler bırakmıştır.

Savaş teması Azerbaycan edebiyatında zengin ve köklü bir geleneğe sahiptir, ancak Tapdıg Alibeyli, 44 günlük Vatanseverlik Savaşı'nın ilk şiirsel kroniğini bu alana getirmiştir. "Sonbahar Yüzünde 44 Gün Yazdı" adlı şiir kitabıyla, modern Azerbaycan edebiyatında Vatanseverlik Savaşı'na adanmış ilk şiir koleksiyonunu oluşturmuştur. Bu eser aynı zamanda savaşın şaire yüklediği büyük sorumluluğu yansıtan bir sanat eseri haline gelmiştir.

Kitap sadece bir şiir derlemesi değil, aynı zamanda Zafer tarihimizin şiirsel bir kroniğidir. Tapdıg Alibeyli, savaşın acısını, zaferin coşkusunu ve halkın dayanışmasını kelimelerin sanatsal gücüyle yüceltmiştir.

Kitabın adı - "Sonbahar Yüzünde 44 Gün Yazdı" - hem eserin şiirsel derinliğini hem de zafer mevsiminin özünü ortaya koymaktadır. Sonbahar, soluk ve hüzünlü bir mevsim olarak sunulabilirdi, ancak Tapdıg Alibeyli bu mevsimi Vatanseverlik Savaşı'nın görkemli günleriyle ilişkilendirir. Sonbaharın gri renkleri, sisli gökyüzü ve hüzünlü çiseleme, savaş ve kahramanlık coşkusuyla karşılaştırılarak şiirsel bir dille anlatılır. Bu sonbahar aynı zamanda Vatanseverlik Savaşı'nda düşmana karşı savaşan, şehit düşen ve savaş meydanında zafer kazanan Azerbaycan Ordusu'nun da bir sembolü haline gelir.

Sis Karabağ'ı kaplasa da,
Zafer koynunda çiçek açtı.
Anılarda çiseleyen gri yıllar...
Sonbahar Yüzünde 44 Gün'ü yazdı.

Yazar, bu dizelerde sonbaharı karartmak yerine, savaşın sonunda açan Zafer çiçeğini, savaşlardan sonra yeniden canlanan gururlu, şanlı Azerbaycan'ı anlatıyor. Yani hem fiziksel hem de ruhsal olarak kararan topraklarla yeni bir manzara yaratıyor, hayata geri dönüyor ve vatan sevgisini tazeliyor.

Savaş meydanında petrol yenildi,
Düşman küpe olsun, beyaz bayrak olsun!
Komutan kükredi, ateş, ocak...
Zaferin 44 Günü tarih yazdı!

Düşmanın yenilgisi Azerbaycan'ın gücünü temsil ediyor. Beyaz bayrak, düşmanın teslim oluşunu ve savaşın kahramanca sonunu yansıtıyor. Bu sanatsal yaklaşım aynı zamanda zaferin görkemli zaferini de ön plana çıkarıyor.

Azerbaycan Ordusu'nun imgesi kitapta özel bir yere sahip. T. Alibeyli, şiirinde ordumuzun birliğini ve cesaretini yüksek ahlaki değerlerle yüceltir. "Kurtarıcı Ordumun Vatan Savaşı" şiirinde şair, muzaffer Azerbaycan Ordusu'nun gerçek sesini ve zafer yolundaki kararlılığını anlatır.

Ordumun muzaffer, gerçek sesinin sesi gelir,
Zaferin mis kokulu nefesi gelir...
Tanrı'nın rızası ve coşkusu da gelir,
Azerbaycan'ın "İleri!" yürüyüşünden!

Bu dizeler aynı zamanda Azerbaycan halkının birliğini, Anavatana olan bağlılığını ve sonsuza dek hafızalarda kalacak zafer yürüyüşünü de teyit eder. Şair burada yalnızca Ordu'nun askeri gücünü değil, aynı zamanda güzel ideallerini de -hakikat, adalet ve insan sevgisinin zaferini- somutlaştırır.

Şehitlerin ruhu zaferle coşar,
Düşmanın intikamı alındı, Anavatan!

Yakın toprağın iç çekişi gururla dolmuştur...
Anavatan, kahraman, asker, komutan!

Tapdıg Alibeyli, Şehitlerin unutulmaz anısına, Bayrağımızın Zaferle dalgalandığı gün "Şehitlere Selam" diyor:

Bebeklerin uykusundan,
Sütün mis kokusundan,
Şafağın kıyısından,
Şehitlere Selam!

İgitler aleminden,
Annelerin dualarından,
Milletin onurundan,
Dünyanın öbür ucundan,
Şehitlere Selam!

Bayraktan, zafer kutlamasından,
Marşımızın özgür sesinden,
Azerbaycan küresinden,
Şehitlere Selam!

Bu şiirsel ifade, şehitlerin ruhlarının huzur bulduğu bir Zafer işaretidir. Onlar sadece toprakları kurtarmakla kalmamış, aynı zamanda milletin geleceği için yeni bir inanç ve umut da vermişlerdir.

"Zafer Takvimi Kutlu Olsun" şiiri, tarihe Azerbaycan Zafer Günü olarak geçen 8 Kasım'ın her Azerbaycanlı için ne kadar önemli olduğunu şiirsel bir dille ortaya koyuyor.

Karabağ'da zafer güneşi doğdu,
Muzaffer şafak göz kamaştırıyor.
Ordumun omuzlarında Vatan Savaşı
İşgali bitiriyor, engelleri aşıyor...

Bu şiir aynı zamanda Anavatan'ın yeni bir döneme girişini, savaşın sonunu ve yeni bir hayatın başlangıcını da temsil ediyor. Zafer sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda Azerbaycan'ın yeni bir döneme, bağımsız, güçlü ve gururlu bir döneme girişinin kutlamasıdır.

Kitapta yer alan "Zafer Geçidi" şiiri hakkındaki düşüncelerimi daha ayrıntılı olarak ifade etmek istiyorum. Şair, Azerbaycan'ın zaferinden sonra yükselen milli ruhu ve bağımsızlık heyecanını dile getiriyor. "Meydan başı dik, vatanım" dizesi, Azerbaycan'ın savaştan sonra başını dik tuttuğunu, bağımsızlığının bir sembolü olduğunu gösteriyor.

Ana meydan başını dik tutuyor, Vatanım,
Göğsün Zafer alayıyla bezenmiş.
Ordum zafer yürüyüşünden döndü,
Şehit, gazi, galip - askerin adı!..

Tapdıg Alibeyli, savaşın simgesi olan “44 Günlük Savaş Bayrağı”na selamlarını iletiyor. Bu bayrak yalnızca askeri zaferin değil, aynı zamanda manevi zaferin, halkın kararlılığının ve Vatan sevgisinin de simgesidir.

Merhaba 44 Günlük Savaş Bayrağım!
Bayramda şanlı bir yol, vatanımın savaşı.
Merhaba yasal hakkım, Zafer Bayramım!
Seninle yüzüm beyaz, başım dik!..

Şiir, savaştan sonra ortaya çıkan özgürlük ruhunu ve şehitlerin kanıyla toprak bütünlüğünü güvence altına alan vatanı anlatıyor.

Hürriyet Meydanı meydanı suluyor,
Şuşa'nın havası iliklere kadar işliyor.
Zaferin diliyle selamlıyor,
Marşın sesindeki coşku ve coşku...

Yazarın "Zafer Geçidi" ifadesi, savaş sonrası halkın coşkusunu ve devletin zaferle başlattığı yeni dönemi anlatır.

Hakikatin zaferi - Zafer Geçidi
Galipten mağluplara ders.
Kaç savaşçı, kaç çelik
Milletin azamet ve gururunun sesi!

Şair, son kıtada Azerbaycan'ın zaferini ve halkın yükselen sesini dünyaya duyurur. "Zafer güneşle doğar" dizesinde, savaştan sonra doğan yeni gün, yeni bir hayatın başlangıcını simgeler. "Yer ve gök, şahinlerin gözlerinde buluşur..." ifadesi, halkın kahramanlarının, şehitlerinin ve askerlerinin yüksek azmini ve zafere giden yolda verdikleri mücadelenin zaferini vurgular.

Sesin gür Azerbaycan!
Karabağ'ın ışığı göğe düşüyor...
Zafer güneşle doğuyor,
Yeryüzü ve gökyüzü şahinlerin gözlerinde buluşuyor...

Bu şiir, Azerbaycan'ın savaş sonrası zaferinin yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda manevi sonuçlarını da ortaya koyuyor. Şiirdeki her dize, Azerbaycan halkının bağımsızlık ve zafer yolundaki kararlılığını, şehitlerin kanıyla kazanılan zaferi ve bu zaferin getirdiği yükselen manevi değerleri yansıtıyor. Tapdıg Alibaylı'nın "Sonbahar Yüzünde 44 Gün Yazdı" adlı kitabının bir parçası olan bu şiir, Azerbaycan edebiyatında Vatanseverlik Savaşı ve Zafer'in şiirsel bir örneğidir.

Tapdıg Alibaylı'nın bu kitabı, yalnızca savaş ve zaferin şiire dahil edilmesini değil, aynı zamanda modern Azerbaycan şiirinin yeni bir aşamaya geçişini de gösteriyor. Yazar, zaferi kutlamaktan çok, bu zaferin toplumun ruhunda, milletin hafızasında nasıl yer ettiğini, halkın birliğinin nasıl vücut bulduğunu gösteriyor. Tapdıg Alibaylı'nın şiirleri, hem sanatsal hem de ideolojik açıdan Azerbaycan tarihinin ve halkın yükselen ruhunun bir sembolü haline gelmiştir.

2020'nin 44 günü, Azerbaycan tarihine Zafer Günleri olarak geçmiştir. Bu günler, yalnızca silahlar ve savaşlarla değil, daha önce de belirttiğim gibi şiirle de hafızalarda kalacaktır. Tapdıg Alibaylı'nın "Sonbahar Yüzüne 44 Gün Yazdı" adlı kitabı, savaş sonrası Azerbaycan tarihi ve edebiyatında bu 44 günün ilk sanatsal kroniğidir.

Tapdıg Alibaylı, bu eserle Zaferimizin ilk şiirsel örneğini vermiştir. Bu kitap, Azerbaycan edebiyatında her zaman özel bir yere sahip olacaktır. Şiirsel bir dille anlatılan bu Zafer kroniği, hem Azerbaycan halkının zafer ruhunu hem de savaşın doğurduğu yeni ahlaki ve manevi değerleri yansıtan bir sanat eseri olarak nesilden nesile aktarılacaktır.
Azerbaycan Zafer Bayramınız Kutlu Olsun!


Sayadulla KARIMLI,
yazar-yayıncı