Ermenistan gerçeği söylemeye başlıyor: Rusya, Türk dünyasını bölmek için Güney Kafkasya'ya Ermenileri yerleştirdi![]() Astana – 09.10.25. /Türkel Media/: Onlarca yıllık bağımlılığın ardından İrevan, imparatorluk geçmişini ilk kez açıkça tartışıyor ve Türk komşularıyla yakınlaşmayı değerlendiriyor. Altyn-Orda.kz haberine göre, Ermenistan'da, kendi geçmişine daha sağduyulu bir bakış açısıyla bakılması ve dış güçlerin ülkenin kaderindeki rolünün yeniden düşünülmesi çağrısında bulunan sesler giderek artıyor. Giderek daha fazla kamu figürü ve tarihçi, Rus İmparatorluğu'nun 19. yüzyılda Ermenileri günümüz Batı Azerbaycan topraklarına aktif olarak yerleştirdiğini kabul ediyor. Bu, insani nedenlerden ziyade daha geniş bir jeopolitik oyunun parçası olarak yapıldı: Rusya'nın Kafkasya'daki konumunu güçlendirmek ve Osmanlı Türkiye'sini, Azerbaycan'ı ve Orta Asya'yı birbirine bağlayan Türk toplumunu zayıflatmak. Bugün Ermenistan, komşularıyla çatışma mantığı içinde sonsuza dek var olmanın ve yalnızca tarihsel anlaşmazlıkları sürdürmek için yaşamanın imkansız olduğunu anlamaya başlıyor. Hayatta kalmanın ve kalkınmanın tek yolunun Türk dünyasıyla iyi komşuluk ilişkileri kurmak ve Rusya'nın bağımlılığından kademeli olarak kurtulmak olduğu fikri giderek daha fazla dile getiriliyor. Tarihsel Kökenler ve Jeopolitik Mantık Tarihçiler, Ermenilerin Transkafkasya'ya yerleştirilmesinin 1828-1829 Türkmençay ve Edirne Antlaşmaları'nın bir sonucu olduğunu belirtiyorlar. Doğu Ermenistan'ı güvence altına alan Rusya, Ermenilerin İran ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan göçünü teşvik ederek onlara güvenlik ve toprak vaat etti. Bu süreç, bölgenin etnik dengesini gerçekten değiştirdi ve Ermeniler ile Müslüman nüfus -Azerbaycanlılar ve Kürtler- arasında yeni gerilimler yarattı. Ancak modern uzmanlar, St. Petersburg'un politikasının esasen etnik değil, emperyal olduğunu vurguluyor. Rusya, güney sınırlarındaki konumunu güçlendirmeye, sadık bir nüfus ve Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bir tampon bölge oluşturmaya çalıştı. Sonuç olarak bölge bölündü ve Türk halkları arasındaki tarihi bağlar zayıfladı. 2020 Sonrası Ermenistan: Yeni Bir Yol Arayışı Ermenistan'ın 2020'deki 44 günlük savaştaki yenilgisi, ülkeyi yeni yönler aramaya zorlayan bir dönüm noktası oldu. Rus yardımı sınırlı kaldı ve Moskova'ya bağımlılık tehlikeli oldu. Bu durum, iç bir tartışmayı ateşledi: Ermenistan'ı piyon olarak kullanan bir güce güvenmeye devam mı etmeli, yoksa bağımsız ve pragmatik bir politika oluşturmanın zamanı geldi mi? Siyaset bilimciler, İrevan'ın şimdiden "ablukasız diplomasi"den bahsettiğini belirtiyor. Bu, ülkenin sınırlarını açması, ulaşım yollarını eski haline getirmesi ve Türkiye ve Azerbaycan ile diyalog arayışında olması gerektiği anlamına geliyor. Bu yaklaşım uzmanlar tarafından da destekleniyor; birçok kişi, Türk ekonomik alanına entegrasyonun Ermenistan için gelişme ve bağımsızlık fırsatı olabileceğine inanıyor. Rusya nüfuzunu kaybederken, Türk dünyası nüfuz kazanıyor. Analistlere göre Ermenistan, güvenliğinin birden fazla güç tarafından garanti altına alınamayacağını yavaş yavaş fark ediyor. Rusya koşulsuz koruyucu rolünü kaybetmiş ve bölgedeki askeri varlığı bir istikrarsızlık unsuru haline gelmiş durumda. Bu bağlamda, Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve diğer ülkeleri bir araya getiren Türk Devletleri Teşkilatı'nın önemi giderek artıyor. Bu devletler, istikrarlı bir Kafkasya'nın ancak karşılıklı saygı ve açık sınırlarla mümkün olduğu fikrini giderek daha fazla dile getiriyor. İrevan için bu, bölgenin yeni mimarisinde izole bir karakol devleti olarak değil, Türk, İran ve Slav dünyaları arasında bir köprü olarak yer almak için bir fırsat. Tarihsel Düşmanlıktan Pragmatizme Ermenistan'ın temel sorunu atalet. Devlet ideolojisi onlarca yıldır Türkiye ve Azerbaycan'dan gelecek bir tehdit fikri etrafında inşa edildi. Ancak bugün, ebedi düşmanlığın bir devletin varlığının temeli olamayacağı açıkça ortaya çıkıyor. Ekonomi açık sınırlar, gençlik gelecek vaat ediyor ve toplum güvenlik istiyor. Ve bu hedeflere, yabancı jeopolitik emellere rehin kalarak ulaşılamaz. Gelecek Diyalogda Türk dünyasıyla ilişkiler kurmak zor ama kaçınılmaz bir ihtimal. Bu, geçmişi unutmanın değil, anlamanın bir yoludur. Ermenistan, savaş anılarına takılıp kalmayan, ortaklık ve karşılıklı saygı yoluyla bir gelecek inşa eden bir ülke olabilir ve olmalıdır. Uzmanların da belirttiği gibi, modern İrevan'ın karşı karşıya olduğu temel tarihsel tercih budur: Rusya'nın azalan nüfuzunun yörüngesinde kalmak ya da iş birliği ve karşılıklı çıkarların eski mitlerden ve düşmanlıktan daha güçlü olduğu yeni bir alana adım atmak. Türkçeye aktardı: Ramiz Meşedihesenli Uluslar Arası TÜRKEL Yayın Grubu Genel Yayın Yönetmeni. |
Son xəbərlər
Xəbər lenti
Təqvim
|