Kırım Tatarları- Tarihten gelen direniş, bugünkü ortak mücadele

30-09-2025, 09:41
Oxunub: 142
Çap et
Kırım Tatarları- Tarihten gelen direniş, bugünkü ortak mücadele

Bakü – 30.09.25. Taclı Beyim /Türkel Media/: Ukrayna’nın tarihi coğrafyası, kadim Türk boylarının izleriyle şekillenmiştir. Bu izler arasında en derin olanlardan biri, Kırım Tatarlarına aittir. Yüzyıllar boyunca Karadeniz’in kaderinde rol oynayan bu halk, bugün de varlığını korumak için mücadele etmek zorundadır.

Kırım Tatarlarının kimliği, 13. yüzyılda Altın Orda’nın dağılmasından sonra oluştu. 1441’de kurulan Kırım Hanlığı, Osmanlı’nın müttefiki olarak Karadeniz’de büyük bir güç haline geldi. Ancak 1783’te Rusya’nın Kırım’ı işgaliyle bu devlet geleneği sona erdi. Ardından gelen göçler, sürgünler ve zulümler, Kırım Tatarlarını tarih boyunca defalarca sınadı.

En ağır darbe ise 18 Mayıs 1944’te Stalin’in emriyle yaşandı. Birkaç gün içinde yaklaşık 200 bin Kırım Tatarı Orta Asya’ya sürüldü. Açlık, hastalık ve ağır şartlar yüzünden on binlerce insan hayatını kaybetti. Bu acı, “Sürgün Günü” adıyla toplumsal hafızada silinmez bir yara olarak kaldı.

Sovyetler’in çöküşüyle birlikte Tatarlar anayurtlarına dönmeye başladılar ve Ukrayna bağımsızlığını ilan ettikten sonra Meclis aracılığıyla siyasi temsil gücü kazandılar. Bu yalnızca bir etnik örgüt değil, aynı zamanda Ukrayna’daki demokratik değerlerin de destekçisi oldu.

2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhakı, yeni bir kriz yarattı. Meclis yasaklandı, liderler sürgün edildi, onlarca aktivist baskıya uğradı. Uluslararası kurumlar bu adımı insan haklarına ağır bir saldırı olarak değerlendirdi. Bugün hâlâ Kırım Tatarlarının sesi kısılmak isteniyor.
Kırım Tatarlarının yaşadıkları, sadece bir halkın değil, aslında Ukrayna’nın da kaderine ayna tutuyor. Dün sürgünle sınanan bu halk, bugün savaşın gölgesinde aynı mücadeleyi sürdürüyor. Onların hikâyesi, hem insan hakları hem de adalet mücadelesinin bir simgesidir.

Bugün Ukrayna halkı ağır bir savaşın içinden geçiyor. Kırım Tatarlarının tarih boyunca gösterdiği direnç, aslında tüm Ukrayna halkının direnişiyle birleşiyor. Bizler, bu mücadelenin haklı tarafında – yani özgürlüğü, barışı ve insan onurunu savunanların yanında olduğumuzu vurgulamak isteriz. Çünkü Kırım Tatarlarının sesi duyulmadan ne Ukrayna’nın tam özgürlüğü, ne de bölgede gerçek adalet mümkün olacaktır.