DataLife Engine > Gündəm / Siyasət > İZNİK... (PAPA GİTTİ)

İZNİK... (PAPA GİTTİ)


2-12-2025, 17:55. Разместил: admin
İZNİK... (PAPA GİTTİ)

Ankara – 02.12.25. Hacı Ahmet Şimşek /Türkel Media/: İznik’i haritada sıradan bir şehir gibi görmek mümkün ama biraz tarihî seyrine bakınca küçük gölün kenarında duran bu şehrimizin aslında bir medeniyet aynası olduğunu görüyoruz. Çünkü İznik, büyük bir hikâyenin Hristiyanlığın, İslamın ve Türklüğün tam kesişme noktasında yer alan bir mekândır. Kimi şehirler kaderleriyle büyür; İznik de bunlardan biridir.

Hristiyan dünyası için İznik’in anlamı tartışılmaz derecede büyüktür. 325 yılında toplanan 1. Konsil, sadece bir dinî toplantı değil, Hristiyanlığın merkezî inançlarını belirleyen kurucu bir hâdisedir. Tanrı’nın mahiyeti, İsa’nın konumu, teslis inancı gibi temel meseleler burada karara bağlanmış, böylece bugün Batı medeniyetinin dinsel omurgasını şekillendiren bir çerçeve çizilmiştir. Hristiyanlık, İznik’te ortak bir akîde etrafında birleşmiş; bir anlamda dağınık cemaatlerden evrensel bir kiliseye dönüşmüştür. Bu yüzden yüzlerce yıl sonra bile bir papa Türkiye’ye geldiğinde “İznik” isminin zikredilmesi sadece nostalji değil, bu topraklarda atılan bir medeniyet imzasının hatırlanmasıdır.

Müslümanlar için İznik’in önemi ise daha farklı ama aynı derecede derindir. Anadolu’nun İslamlaşma ve Türkleşme sürecinin dönüm noktaları hep bu bölgenin çevresinde yaşanmıştır. Batının doğuya geldiği, doğu ile batının karıştığı bir coğrafyada İznik, İslamın yeni bir yurt bulduğu sınır bölgesidir. Selçuklu akınlarından Osmanlı’nın kuruluşuna kadar geçen uzun dönemde şehir, hem askerî hem kültürel bir eşik vazifesi görmüştür. İznik’in Türk hâkimiyetine girmesi, Anadolu’da yeni bir uygarlığın filizlenmeye başlaması demektir. Bugün dahi şehrin sokaklarında dolaşırken camileri, türbeleri, medreseleri hepsi birer taşınmış hafıza gibidir; İslamî izlerin coğrafyadaki adımlarını sessizce anlatır.

Türkler içinse İznik, tarihin yönünü değiştiren bir başlangıç mekânıdır. Osmanlı Beyliği’nin kuruluş yıllarında başkent olması, bu hikâyeyi maddî bir gerçeklik hâline getirir. İznik olmasaydı Osmanlı’nın yükselişi bu kadar güçlü olabilir miydi, bilinmez. Fakat bir beylikten cihan devletine uzanan yolun ilk taşları bu şehirde döşenmiştir. İlk sultanlar burada meselelerini tartmış, burada kararlar alınmış, burada devlet dediğimiz o büyük organizmanın iskeleti kurulmaya başlanmıştır. İznik sadece siyasetin değil, kültür ve ilmin de merkezidir; ilk Osmanlı medresesi burada açılmış, devletin ilmî geleneği burada yeşermiştir.

Aslında İznik’i önemli kılan tek tek bu üç hikâye değildir. Onu benzersiz kılan, bu üç farklı dünyanın aynı mekânda kesişebilmesidir. İznik’te gezerken bir kilise harabesinin yanı başında bir cami görürsünüz; hemen yakınında Osmanlı’dan kalma bir çarşıya rastlarsınız; daha ileride Roma döneminden bir sur uzanır. Bu görüntü sadece bir arkeolojik zenginlik değil, insanlığın büyük hikâyelerinin yan yana yaşayabildiğinin somut bir kanıtıdır.

Bugün dünyada dinî, siyasî ve kültürel gerilimlerin arttığı, insanların farklılıklar üzerinden birbirine çit ördüğü bir çağda, İznik’in anlamı yeniden parlamaktadır. Çünkü bu küçük Anadolu şehri, tarihin farklı inançlarını ve farklı milletlerini kavga ettirmek yerine aynı toprağa sığdırmayı başarmıştır. İznik, çatışma değil temas; ayrışma değil kesişme; tek seslilik değil çokluk üzerine kurulmuş bir hafıza mekânıdır.

Belki de bu yüzden İznik’i anlamak, sadece bir şehri anlamak değildir. Aynı zamanda insanlık tarihinin nasıl katman katman oluştuğunu, büyük medeniyetlerin birbirini nasıl şekillendirdiğini, dinlerin ve kültürlerin aslında düşündüğümüz kadar uzak olmadığını fark etmektir. İznik, bize mekânın da bazen bir öğretmen olabileceğini hatırlatır. Tarihi okurken hep büyük savaşlara, büyük liderlere bakarız; oysa bazen bir şehir, bütün o büyük isimlerden daha derin bir hikâye anlatır.

İznik işte böyle bir yerdir: Hem geçmişin sesi, hem bugünün aynası, hem de geleceğe bırakılmış bir sembol şehir. Onun için bu belde bizimdir ve inşallah hep de bizim kalır.

Вернуться назад